10 Ekim 2008 Cuma

liberalizm

wikiden harmanlanarak..

Liberalizm

Liberalizm, özgürlüğü birincil politik değer olarak ele alan bir ideoloji, politika geleneği ve düşünce akımıdır.

Genel anlamda liberalizm, bireylerin ifade özgürlüğüne sahip olduğu, din, devlet ve kimi zaman kurumların gücünün, halk üstündeki baskısının sınırlandırıldığı, düşüncenin serbest bir şekilde dolaştığı, özel teşebbüse olanak sağlayan bir serbest piyasa ekonomisinden beslenir, hukukun üstünlüğünü geçerli kılan şeffaf bir devlet modeli ve toplumsal hayat düzeni hedefler.

Krallıkları yıkabilen ilk büyük güçtür. Diğer sistemlere ve biçimlere zemin hazırlamıştır. Diğer bütün ideolojiler liberalizmden beslenerek çoğalmışlardır. Liberalizm bütün meyvaların yetiştiği topraktır, bu mecburidir.

Liberal demokrasi olarak adlandırılan bu devlet düzeni, açık ve adil bir seçim sistemi ile birlikte tüm vatandaşların kanun önünde eşit olduğu ve fırsat eşitliğine sahip olduğu bir sistem olarak modellenir.

Tüm liberaller bireyin yaşama hakkı, özgürlüğü ve mülkiyet hakkı gibi temel insan haklarını kabul eder ve desteklerler. Bununla birlikte birçok ülkede modern liberalizm, toplumsal refahın sağlanması açısından, devletin birey özgürlüğü üzerinde minimal bir kısıtlayıcı gücü olmasını savunarak klasik-ham-işlenmemiş-kaba liberalizmden ayrılır.

Liberalizmin kökleri batı aydınlanma sürecine dayanır. Halk aydınlanmış bilimle,teknikle ve özgürlükle yetişen bilinçler liberalizmi getirip kralları ve din istismarcılarını devirmişlerdir.

Liberalizmin Doğası ve kökenleri

Liberal kelimesi Latince liber'den (özgür) türemiştir.

Niccolò Machiavelli, Discourses on Livy eserinde cumhuriyet'in temellerini attı. İngiliz John Locke ve Fransız aydınlanma dönemi'nin diğer düşünürleri bu mücadeleyi insan hakları temelinde ele aldılar.


Bütün teorilere ve kaba saba karşı duruşlarla liberalizmin yok olacağını düşünmek cehaletten ve aptallıktan başka birşey değildir. Sosyalizm denilende nedir ki zaten liberalizmin tekelci devletle yönetilen halidir. Liberalizmin olmadığı bir dünyada sosyalizm ve türevlerinin yerleşmesi düşünülemezdi. Kralın ve diktatörün olmadığı, seçme ve seçilme hakkının olduğu her karış toprak liberalizm demektir. Savunulan düşüncelerin liberalizmin bir kolu olduğunu göstermedikçe kimse o düşünceleri yaşatmak istemeyecektir; çünkü liberalizmden vazgeçilemez, ondan sadece dikta rejimleri vazgeçer.

İlk olarak Antik Yunan’da Sofistler olarak nitelendirilen filozofların fikirlerinin liberalizme benzediği söylenir. Thomas Hobbes, Leviathan isimli eserinde devleti özgürlüklerin korunması ve devamı için gerekli görmüştür. Yani liberalizm için devlet, devlet demektir; sistem kılığına girmiş diktatör değildir yani.. Hobbes’a göre, devletin varlığının sebebi bireylerin çıkarlarının korunmasıdır.

Liberalizm ekonomide devletin müdehalesi olmaması şeklinde algılanır, halbuki liberalizmin nasıl doğduğuna bakarsak bunun böyle olmadığı farkedilir; olay sadece kralın ve din adamlarının halkın üstündeki baskısını yok etmek ve halkın kendi ekonomik özgürlüğünü eline alması olarak doğmuştur.

Kısacası Ulusal bir liberal politika izlemek ve Atatürkçülük ideolojisine ve sistemine bağlı kalmak bize yolumuzu gösterecektir. Elbette ki salt bir Liberalizme karşı olmamız gereklidir. Yani gelişmiş ülkelerce uygulanana değil, bize dayatılana..

Devletçilik uygulamaları ve liberal uygulamalar iç içedir ve her nesilde harmanlanıp karşımıza çıkacak ve biçimlenecek kavramlardır.


Hiç yorum yok: